Aşı nedir? Ne içerir?
Ege Baran COŞKUN / Ege Üniversitesi Biyomühendislik
Aşı, çok düşük dozda, seyreltilmiş ve öldürülmüş veya zayıflatılmış mikropları içeren kimyasalları taşıyan tıp aletidir. Bulaşıcı hastalıkları önlemedeki en başarılı kozdur. İçindeki dozaj çok düşük olduğundan ve içindeki mikroplar da etkisiz hale getirilmiş olduğundan, kişinin savunma sistemi hastalığı tam olarak yaşamadan hastalığın mikroplarıyla tanışır. Bu da aşılananın patojen bağışıklığını sağlar. Aşılar profilaktik (hastalığı/patojeni önleyici ya da azaltıcı) veya terapötik (hastalık veya enfeksiyon zaten meydana geldikten sonra uygulanan) olabilir.
Aşılar, sezonluk aşılar gibi her sene mikropların her sene yeni evrimleşmiş soy hatlarına yönelik olabileceği gibi (mesela grip), kalıcı aşılar gibi daha yavaş evrimleşen ve büyük oranda kontrol altına aldığımız patojenlere yönelik te olabilir. Aşının hedefindeki organizmanın özellikleri ve evrimleşme hızı, bu 2 tip aşılamanın arasından bir doğru çözümü belirler. Eğer aşının hedefindeki patojen aşırı hızlı evrimleşiyorsa, çok özelleşmemişse ve çok fazla soy hattına sahipse, sezonluk aşılara ihtiyaç duymaktayız; çünkü her sene hedefteki patojen evrimleşir. Eğer aşının hedefindeki patojen çok yavaş evrimleşiyorsa, aşırı özelleşmişse ve kısıtlı sayıda soy hattına sahipse, bir (veya sadece birkaç) kere aşı olmak yeterlidir.
Misal grip aşısı sezonluk bir aşıdır; çünkü aşırı hızlı evrimleşir ve çok sayıda soy hattına sahiptir. Fakat grip aşısını yapmanıza rağmen hala grip olabilirsiniz. Bu, çok basit bir sebepten kaynaklanıyor: Bizim "grip" olarak tanıdığımız hastalığa neden olabilen yüzlerce virüs türü var! Bunların hepsi, bir önceki senenin virüslerinden evrimleşmiştir. Antroposantrik modern bilim, bu evrim hızını durduramadığından, sadece o senenin en yaygın virüsüne yönelik aşılar üretir. Bazı özel koşullarda 4’lü hatta 6’ lı virüs aşısı da üretilir fakat oldukça pahalıdır. Dolayısıyla siz aşılandığınız virüs türünden grip kapmayacak şekilde bağışıklanırsınız; ancak şanssızsanız, daha seyrek görülen bir diğer virüsü alarak grip olabilirsiniz ki bu normaldir.
Kızamık veya çocuk felci aşısı ise uzun dönem veya kalıcı aşılardır. Bu tip aşılar sayesinde; bağışıklık sistemi patojeni bir kere tanıdıktan sonra tekrar tekrar maruz kalsa bile her seferinde bu mikropları, mikroplar daha yayılamadan onları yok eder. İşte aşı da insanın patojenin tam gücüne savunmasızken maruz kalması yerine; kontrollü bir şekilde zayıflatılmış mikroplara kontrollü bir şekilde maruz kalmasını ve insanın savunma sistemine bu güçsüz virüsleri tanıtarak gelecek zamanda immün sistemince patojenlerin kolayca ölümünü sağlar.
Kabakulak
b) Aşı Karşıtlığı
Fakat tüm bu yararlarına karşın, doktor ünvanlı ama gerçekte çıkarcı olan kötü insanlar tarafından türetilen “aşı karşıtlığı” durumu yaşanmaktadır. “Anti-Vaccination Movement” isimli bu akımda Tıp ve farmakoloji sektöründeki büyük firmalar “Big Pharma” terimiyle golyatlaştırılıp bu markalara “Başkalarını iyileştiren ama yan etkileri yüzünden iyileşen insanları tekrar kendi firmalarının ilaçlarına mecbur eden” kimliği verilmiştir. Yani bir nebze “büyük oyun” senaristliğidir bu; tabii amaç ta insanları bu oyuna getirmektir. Fakat maalesef “gerçek oyuna” gelip hayatını kaybeden çok kişi vardır ve o kişiler kendilerine zarar verdiği kadar başkalarına da zarar vermektedir, en iyi ihtimalle verebilme riski vardır. Rasyonel açıdan bakacak olursak, aşılanmayı tercih etmeyen kişilerin kendilerine ve topluma zarar vermemesi için sosyal hayatlarını tamamen durdurmaları gerekmektedir ki bu olasılık dışıdır.
Aşı yapmamanın başkalarına da zarar vermesi durumu şöyle açıklanabilir: Çeşitli bilgisayar simülasyonları ile, belirli büyüklüklerdeki ve aralarında belirli mesafeler bulunan hayvan grupları arasında mikropların yayılma hızı ve dinamiklerini incelemek mümkündür. Bunu yaptığımızda, popülasyonun genelinin aşılanmadığı durumlarda mikropların çok hızlı bir şekilde popülasyona yayılabildiğini görürüz. Bundan yola koyularak sonuçlandırılabilir ki; aşılar sadece sizi korumakla kalmaz, aynı zamanda “sürü bağışıklığı” denilen kavram nedeniyle türümüzün genelini korur. Bu yüzden aşı karşıtlığını önlemek adına insanları bilgilendirmeliyiz aksi halde olası bir epidemiler silsilesi bizi bekliyor. WHO(Dünya Sağlık Örgütü) kontra-aşılanmayı “2019 için en tehlikeli 10 küresel tehdit” listesine sokmuştur.
Aşı karşıtlarının temel demeçlerinden olan aşı-otizm ilişkisi 1998’te The Lancet’te Andrew Wakefield tarafından evrensel boyutta yayıldı. Amma velakin eski gastroenterolojist, bulduğu ilişkiyi tamamen gerçeklerden saptırmış, deyim yerindeyse yoktan var etmiştir. Ki kendisi de sonradan suçunu açıklar. Bu da UCL diplomasını da dahil olmak üzere mesleğini kaybetmesine neden olmuştur. Fakat bu çürük raporlu araştırma dünya üzerinde o kadar yankı bulmuştur ki, daha 2’si arasındaki ilişkiyi onaylayıcı diğer araştırmalar olmadan CDC kurumu aşıların cıva miktarlarını düşürmüştür. Şaşırtıcıdır ki bu müdahale 2006’da ABD üzerinde ilk defa otizm vaka sayısını azaltmıştır. Şu anda kullanılan cıva türü etil cıva, yani metil cıvanın 10 kat daha az toksik hali. Üstelik miktarı yediğimiz bir ton balığı konservesinin 4’te 1’i kadar.
Aynı akım kolundan başka bir iddia ise aşılardaki alüminyum. Korku sebebi ise kendisinin Alzheimer ile direkt ilişkisi. Bu iddia yasak narkotik ilaçları hastaları üzerinde kullanmaktan dolayı unvanı elinden alınan Hugh Fudenberg tarafından dile getirildi. Ve 2001’de The Alzheimer’s Association bu putu kırdı. Üstüne üstlük aynı yıl Kanada’da yapılan ve oldukça saygın bir dergide yayınlanan araştırma; difteri, tetanos, çocuk felci, grip aşılarının hiç aşı yapılmamasına göre daha düşük Alzheimer riski ile ilişkili olduğunu buldu. Alüminyum dünyada en çok bulunan 3.elementtir. Yiyecekler, taş, tuğlalar dahil her yerde bulunur. Bir yetişkin günde ortalama 7-9 mg arası tüketir.
Aşılar ve etkisi
c) Sonuç
İlk kuralı “primum non necere” (önce zarar verme) olan tıp, dolayısıyla pozitif bilimlerin şimdilerde böyle bir eleştiri kakofonisi altında tutulması akla uca sığmıyor.
Özetle: Vaccines doesn’t cause autism, they cause adults.
Kaynaklar:
Herkese Bilim Teknoloji 8 Eylül 2019 tarihli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder