22 Mart 2020 Pazar

Korona Virüs nedir ? Ne değildir ?

                  


                  Korona Virüs nedir ? Ne değildir ?



Serap GERMAN / Ege Üniversitesi Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji




31 Mart 2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan şehrinde çıkan salgınların bildirilmesi üzerine yeni tip korona virüs tespit edilmiştir. 2019-nCoV (resmi adı SARS-CoV-2) isimli virüs tek zincirli bir RNA virüsüdür. İnsanlarda şiddetli akut solunum sendromu hastalığına neden olur. Sanıldığının aksine dünya üzerinde yeni ortaya çıkmamıştır.Korona virüsler hayvanlar aleminde oldukça yaygın olmakla birlikte çok nadiren ölümcül olan virüslerdir.
Canlılar evrimsel süreçte sürekli bir değişimin içindedir ve farklı türlere de dönüşebilirler.Korona virüslerin bu evrimsel süreçte ölümcül olabileceğini ve salgın hastalığa neden olabileceğini ne yazık ki tecrübe ettik.

Korona virüsler dört alt gruptan oluşur. Bunlar ; Betakoronavirüsler ,Alfakoronavirüsler, Gamakoronavirüser ve Deltakoronavirüslerdir.Korona virüslerin farklı gruplarda incelenmesi genomik yapıları ve konak hücre ile olan antijenik ilişkileri göz önünde tutularak sınıflandırılır. İnsanlarda üst solunum hastalıklarının %30 ‘na bu virüsler neden olur.Bazıları tür içinde kalırken bazıları da hayvanlardan ara konak aracılığıyla insanlara bulaşabilir.Beta ve Alfa korona virüsleri insanlara bulaşarak enfekte eder ve hastalığa neden olur.Yüksek ateş, kas ağrıları ,ishal , zor nefes alma gibi sonuçları doğurabilir.Yapılan genom analizlerinde 2019-nCoV virüsünün %80-90 SARS virüsü ile aynı olduğunu gösteriyor.Fakat SARS virüsüne oranla ölümler çok daha düşüktür.Görüldüğü gibi korona virüslerle uzun yıllardır birlikte yaşıyoruz.


KORONA VİRÜS BİYOLOJİK BİR SİLAH MIDIR ? 


Virüsler biyomühendislerin kullandığı yöntemlerle bilimsel araştırmalarda genetik yapılarının değiştirildiğini ve farklı formların oluşturulduğunu biliyoruz.Fakat yeni tip korona (2019-nCoV) virüsün laboratuvar koşullarınde üretilip biyolojik silah olarak kullanıldığına dair elimizde hiçbir veri bulunmamaktadır.Olmayan şeyler üzerinden felaket senaryoları yazmak ,komplo teorileri üretmek bilimi itibarsızlaştırmak ve güvenilirliğinin kaybettirmek için araç haline gelmiştir.
İnsanlık tarihinde süregelen birçok salgın hastalıklar olmuş ve birçoğu yüzbinlerce ölümle sonuçlanmıştır.Doğada patojenik canlıların var olması doğal bir süreçtir.Bilim ve teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin bu süreci durduramayız fakat salgınlara hastalıkları erken teşhis edip bir an önce tedavi geliştirmek için çalışmalıyız
Kuş gribi (H5N1)virüsü ilk ortaya çıktığında ölüm oranı %60 civarlarındaydı.Şimdi çoğu insan normal bir şekilde bu hastalığı geçirip tedavi sonucu iyileşiyor.Bilim İnsanlarının bazı yaptığı çalışmalarla yeni Tip korona virüsününde bundan birkaç yıl sonra tıpkı kuş gribi gibi olacağını öne sürüyorlar.

KORONA VİRÜS HURAFELERİ


1- Korona virüsler Çinliler yüzünden yayıldı : Korona virüsü üzerinden Çin Halk Cumhuriyetine yapılan saldırıların iyi niyetli olmadığı ve belli merkezler tarafından bilim dışı senaryoların bilinçli üretildiği aşikar.Yazının girişinde korona virüslerin patolojisinden ve mekanizmalarından bahsettik.Özellikle beta tipi korona virüsler Yarasalardan başka bir hayvana geçerek onu ara konak olarak kullanır ve burada evrimleşerek insanlara bulaşır.Bu ara konaklar herhangi bir ülkede herhangi bir hayvan olabilir.O yüzden korona virüsünün ortaya çıkma sebebini Çinli insanlar olarak hedef göstermek doğru değildir.
Çin Halk Cumhuriyeti bu salgın hastalığa karşı tüm devlet kurumlarını ve sağlık çalışanlarını seferber ederek büyük bir örnek oldu.Yapımı belki bir yıl sürecek bin kişi kapasiteli hastaneleri on gün içinde inşaa ettiler ve kullanıma açtılar.Onların verdiği bu mücadele sayesinde yüzbinlerce insana hastalık bulaşması engellendi.

2- Çin’den gelen paketlere dokunmayın hastalık bulaşır : Virüsler yapı itibaren canlı hücre ve dokularda yaşamlarını sürdürürler.Cansız yüzeylerde belli bir saatten sonra canlılıklarını koruyamazlar.

3-Korona virüsüne kalkan kelle paça : Kelle paça çorbasının içinde hayvansal protein, kolestrol ve hayvanın vücudunda biriktirdiği toksinler vardır ve bilindiği üzere bağışıklık sistemine pek bir faydası yoktur.Çok tüketildiği taktirde kalp damar hastalıklarına sebep olabilir.

Dünyadaki salgın hastalıkların tedavisi ve önlenmesi bilimsel gelişmelerin ışığında ,bilim emekçilerinin ve sağlık çalışanlarının sayesinde olmuştur.Asıl felaketler bilim dışı olan yanlış bilgilerle hareket etmenin sonucunda olur.Geleceğimizi ancak bilimin üzerine inşaa edebiliriz.Mustafa Kemal Atatürk içinde ‘’bilim geleceği kurmak için’’dir.
               



Kaynakça :


1 yorum:

EDE ŞEN(EGE ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI) TÜRKİYEDE DEPREM GERÇEĞİNİ YAZDI.

BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ: DEPREM           İnsanoğlunun belki de en büyük hatası göremediklerini unutmak ve sadece görebildiklerine odaklanmaktır...